yüzgöz

yüzgöz
s. 不拘礼节的, 毫不客气的; 亲昵的, 随随便便的
-le \yüzgöz olmak 十分亲密, 过于亲密: Her önüne gelenle yüz göz olursan kendini kimseye saydıramazsın. 你要是见一个爱一个, 会让人瞧不起的。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • yüzgöz — is. Bütün yüz Yüzgöz kan içinde. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yüzgöz olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzgöz olmak — biriyle gereksiz yere, aşırı derecede senli benli olmak İkisinin de bu kadar az zamanda birbirleriyle bu derece yüzgöz olmalarına şaşmamak mümkün değildi. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünkü — sf. 1) Bugünden bir önceki günle ilgili Dünkü gün. Dünkü yağmur. 2) Yakın geçmişteki Dünkü kaplan, bir kül kedisi yumuşaklığı ile göğsüme yaslandı. A. Gündüz 3) mec. Acemi, yeni, toy Daha dünkü damatla böyle çabucak yüzgöz olup rezaleti ayyuka… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”